Bu iktidar sayesinde IMF’i bile arar hale geldik…
Hemen itiraz etmeyin… Bakan Şimşek zaten IMF programını uyguluyor. IMF ile anlaşsalar farkı olmazdı, yine çalışanın sırtına binerlerdi demeyin.
Fark olurdu…
Hükümet IMF ile anlaşma yapıp IMF’in çerçevesini çizdiği programı uygulasaydı bakın neler olurdu?
Her şeyden önce ucuz kredi alırdık. Bir ara yüzde dokuz faiziyle tefecilerden dolar aldık…
Önümüzü görürdük. Bir plan bir program olurdu. Günlük yaşamazdık. Kaç yılda düzlüğe çıkacağımızı bilirdik…
Denetim mekanizması çalışırdı. TÜİK rakamlarla oynayamazdı. Maliye bazı şirketleri kollayamazdı. Devlete şeffaflık gelirdi…
Bazı şirketlerin vergi borcu silinemezdi…
Varlık Fonu şans oyunlarından 20 milyar KDV toplayıp üzerine yatamazdı.
()
Hazine garantili dolarla köprü yapan, otoyol yapan, hastane yapan, havaalanı yapan büyük 42 şirketten 37’si zarar ediyorum diye vergi vermemiş…
Nasıl zarar etmişler acaba?
Vergi vermeyenlerin listesi uzayıp gidiyor, IMF olsa Maliyeyi zorlar denetletirdi… Bizim maliye 2 bin 715 büyük mükellefin yüzde 27’sinde vergi incelemesi yapıyormuş. Yani 735 firmada/şirkette…
Gerisi?
Adım gibi biliyorum hükümete yakın olan şirketler yüzde 27’nin içine girmiyordur…
Getir diye bir firma var ya… Meşhur, ortalıkta vızır vızır motor kuryeleri dolaşıyor ya… İşte o şirket… Üç yıldır vergi vermiyormuş!..
Neden?
Zarar ediyorsan bu işi niye yapıyorsun. Millete hayrım dokunsun diye mi?
Şimdi o da bir şey mi diyeceksiniz. İnternet üzerinden ticaret yapan Çin menşeili Trendyol adlı şirkete milyar dolarlık kıyak çekmeye hazırlanıyorlar…
IMF ile anlaşsalar hiçbirini yapamazlardı…
Daha da iyisi… IMF gelse, Merkez Bankası Saray’ın tahakkümünden kurtulurdu. Kendi başına karar alırdı. Eskisi gibi bağımsız olurdu. Hükümetin yegane temsilcisi kafası attığı veya canı istediği zaman zırt pırt Merkez Bankası Başkanı’nı görevden alamazdı…
Altı yılda altıncı Merkez Bankası Başkanı.
İstikrar muhteşem!
IMF gelse bağımsız kurullar dönemine geri dönerdik. Siyaset ekonominin üzerinden elini ayağını çekmek zorunda kalırdı.
Bunların olacağını nerden mi biliyorum?
2001 krizinde yaşadık. IMF’in koyduğu kurallar harfiyen uygulandı ülke 2002’nin sonbaharında krizden çıktı.
IMF politikalarını harfiyen uygulayan sonra yine anlaşma yapıp kredi alan AKP iktidarı 2013 yılından sonra IMF’i şeytanlaştırmaya başladı…
Erdoğan her konuşmasında IMF yüklendi. Bir daha bu topraklara ayak basamayacak dedi. Nedeni belliydi…
Erdoğan ülkeyi kendi şirketi kendi çiftliği gibi yönetmek istiyordu…
Başardı da… Bu yüzden IMF ucuz kredi verse de… Yabancılara teminat verip yatırım yapmalarını sağlasa da istemiyor…
Çünkü…
Kendi yarattığı ekonomik buhrandan çıkmak için Mehmet Şimşek’in değil IMF’in ipine asılsaydı, IMF Varlık Fonu’nun içine dalardı…
Şirketleri masaya yatırırdı. Varlık Fonu’nun içini bilmiyoruz. Mesela Çaykur kar ederken Varlık Fonu’na alındıktan sonra neden zarar etmeye başladı?
Neden acaba?!…
Varlık Fonu’nda en baba şirketler var…. Tam 30 şirket iki lisans kuruluşu. Birkaçını hatırlatayım. THY var, PTT, BOTAŞ, Türk Petrolleri var, Türkcell, Türksat, Türk Telekom var, Eti Maden, Kardemir var, Kamu bankaları var, İstanbul Borsası bile var…
Hepsinin bağlı olduğu Varlık Fonu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Cumhurbaşkanı olduğu için kimse içine girip ıcığını cıcığını karıştıramıyor. Sorgu sual edemiyor…
IMF gelse sorgu sual ederdi…
Bu sebeple IMF artık şeytan!…
Ben diyorum ki; Türkiye’nin yüksek menfaati için Şimşek gitsin IMF gelsin! Eli kolu bağlı Şimşek’le kısa sürede düzlüğe çıkmamız, büyük ekonomik krizi çabucak atlatmamız çok zor…